18 Nisan 2024 Perşembe

Çaycuma



İstanbul - Ankara


 

19. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali başlıyor

İFF'nin Ankara ve İstanbul'daki açılış geceleri 2 Mayıs'ta yapılacak; festival kapsamında 16 ülkeden 74 film yine sponsorsuz, yarışmasız ve ücretsiz olarak seyircilerle buluşacak.

Uluslararası İşçi Filmleri Festivali (İFF), 1-11 Mayıs 2024 arasında seyircilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Bu yıl 19. kez düzenlenecek olan festivalde, dünyanın dört bir yanından gelen toplam 353 film arasından seçilen 46 yerli ve 28 yabancı filmin gösterimi yapılacak.

Film gösterimleri İstanbul’da Avrupa yakasında Beyoğlu Sineması, Fransız Kültür Merkezi, Aynalı Geçit’te; Anadolu akasında Nazım Hikmet Kültür Merkezi, TAK Tasarım Atölyesi Kadıköy ve Barış Manço Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Ankara’da ise gösterimler Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Mülkiyeliler Birliği’nde yapılacak.

                                         

11 Nisan 2024 Perşembe



Sergi Odası 25 Yaşında! 
24 yıldır Zonguldak’ta kültür-sanat ortamı sunan Sergi Odası 1 Mayıs 2024’de 25 yaşına girecek 
Sergi Odası son bir yılda on fotoğraf, bir resim sergisi ve Karaelmas Ressamlar Topluluğu Atölyesini konuk etti. "Salı Sineması" başlığı altında 23 filmi izleyicileriyle buluşturdu. 
Geçen dönem boyunca geleneksel çalışması ‘Soğuksu Sahaf Günleri’ni düzenlerken, ‘Zonguldaklı Yazarlar, Zonguldak’ı Yazanlar” yayınlarını masa üstüne çıkarmayı sürdürdü.

Sergi Odası, yeni çalışma döneminde de "Hayatımız Trafik" etkinliğini ve  "Salı Sineması" gösterilerini sürdürecek. Bu arada Türkiye'de alanında ilklerden sayılan Karayolu Trafiği Can Güvenliği Kitaplığı 12'inci yaşına girecek. Kitaplık kitap ve dergiyle birlikte DVD film, fotoğraf, gazete bulunduruyor.

Kömür havzaları ile kültür alışverişi

Ayrıca, Zonguldak gibi yüzyılı aşan tarihiyle kömür havzalarını  barındıran Almanya, Britanya, ABD gibi ülkelerdeki müze ve kültür kurumlarıyla ilişkiler kurulacak. Bu konuda oluşturulacak bir çalışma ekibi ile sanat, komşuluk ve dayanışma desteği çağrısında bulunulacak. Havzalar arası kültür alışverişi için çaba gösterilecek.  
8'ncisi 2012'de Sergi Odası tarafından gerçekleştirilen Zonguldak Fotoğraf Günleri'nin kaldığı yerden devamı için çalışma yürütülecek. Bu etkinliğin ilki 1990 yılında Zonguldak Fotoğraf Grubu tarafından başlatılmıştı.
Dayanışma İçin Teşekkür

Sergi Odası, geçen bir yıllık çalışma dönemine destekleri nedeniyle; Ahmet Tokyay, Zafer Güneş, Şükran Yavuzdemir, Mehmet Bozacıoğlu, Kadriye Kılıç, İsmet Akyol, Özlem Yücesan, Alaaddin Kara, Recep Topçu, Nadir Özsoy, Gülden Işık, Yasemin Taş,, Mustafa Yılman, Necip Sağır, Caner İpek, Şahide Soğangöz Çavda, Güliz Akın, Ayşegül Karalar, Sadık Oğuz (İFSAK), Gültekin Alkurt (İFSAK), Karadeniz Matbaası, Alkan Matbaası (Topkapı), Birgün Gazetesi, Anadolu Ajansı ve yerel basın çalışanlarına teşekkür ediyor.

E: 67sergi@gmail.com  <  www.galeri67.blogspot.com



 

10 Nisan 2024 Çarşamba

 

  Kırık Kameralar  

    İsmini Emad Burnat ve Guy Davidi’nin 5 Broken Cameras [Beş Kırık Kamera] filminden alan Kırık Kameralar gösterim programında, Filistin’de geçmişten bugüne yaşanan kayıplara bakan on bir film yer alıyor. Kurgu ile belgeselin sınırlarını genişleten filmlerden oluşan seçki, sömürgeci tahakküm pratiklerinin toplumsal, politik ve ekolojik katmanlarını irdeliyor. Arşiv görüntüleri ve tanıklıklar kadar kurgusal anlatılar, tarih yazımının dışında kalanları imleyerek bireysel ve toplumsal hikâyeleri ortak belleğe yeniden çağırıyor. 

    4-27 Nisan tarihlerinde Salt Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da gerçekleştirilecek ücretsiz gösterimlerin ardından 29 Nisan’dan 5 Mayıs’a dek tüm filmler saltonline.org üzerinden çevrimiçi olarak izlenebilecek.



 

8 Nisan 2024 Pazartesi

Soğuksu / Zonguldak


 

  

Bir Perde, Bir Cihaz, Bolca Heves
“Doğuştan kör” tabelasının arka yüzüne şunları yazmış yoldan geçmiş biri: “Bahar geliyor, ama ben göremeyeceğim”. Kör dilencinin geliri artmış.  Özdemir İnce, Şiir ve Gerçeklik
“İki Kalas, Bir Heves” söylemi çoğunlukla tiyatrocuların alanına girer. Amatör heyecan varsa iki kalasın sığacağı her mekan tiyatro alanıdır yani.

Bir okula girdiğim zaman koridorları sergi galerisine, sendika ve dernek binalarına uğradığımda salonlarını, odalarını kafamda gösteri yerine dönüştürürüm. Hevesi ateşleyen fikir, amaç varsa dar-geniş her yeri kültür alanı olarak görürüm.

Fikir dedimse çok ağır değil hafif cinsinden. Kısaca, iyilerin duygu ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasını kötülere bırakmama çabası diyebilirsiniz. Örneğin, her yeri kaplayan reklamların hammaddesi duygu. Örneğin, kötülerin kötülüklerini duygular üzerinden aklayıp pazarlamak için kullandığı sanatsal faaliyetler. Ya da sanatçı ve örgütleri ile kurdukları paydaşlık, sponsorluk ilişkileri… Son büyük deprem sonrası görünürlükleri zirve yapan markalı şirketlerle bağlantılı cemiyet hayatının bıktırıcı “sanat iyileştirir” operasyonları.

Operasyon sözcüğünü boşuna kullanmadım. Örgütlü kötüler “duygu avcısı, tasarımcısı” olarak dosyalarını hazırlar, kurbanlarına “duygu atışları” yapar. Bu iş için iyileri; duygu yoğun insanları yani bizim şairleri, bizim yazarları, bizim gazetecileri, bizim yönetmenleri şehvetle kadrolarının içine alırlar.

Madem böyle, avcıların hedefi olan sen, ben, biz kendi duygu alanımıza bir orman gibi sahip çıkmalıyız. Bu nedenle her parti, dernek, sendika, köy konağı, okul, fabrika, muhtarlık, sözümüzün geçtiği her mekanın bir parçası sanat yani duygu, kültür savaşları alanıdır.
 
Sinema; kestirmeden giden, tüm sanatları içine alan, yorgun bedenlere az zamanda bilgi aktaran bir sanat dalı. Bir duvar, bir cihaz, dört sandalye ile sendikanızın, derneğinizin odası eğitim/kültür odası oldu bile. Tiyatro için sahne bile istemez, fazladan bir masa lambası olursa iyi olur.  
Ancak, heveslerimizin önünde yıllanmış içimizden bir engel var: Sosyal ya da politik dedikoduculuk. Dernekçilerin, particilerin ortamı geveze erkek öğrencilerin kantindeki masaları gibidir. Bir de dışımızdan gelen yıllanmamış bir başka engel var. Bir düşünürün gerçek ilişkilerin yerine konan protez olarak tanımladığı "sosyal medya". Yıllar önce, daha masum zamanlarda Şair Kemal Özer; "Sanki televizyondan uzanan bir el çocuğumu benden alıyor" demişti.
Yine de umutsuzluk gevezeliği yapmaya hakkımız yok. Yerelden yerel ötesine uzanan, insanı ayık tutan sonsuz kültür savaşlarının fedaisi olmak en faydalısı. Karşımızda dizilerden reklamlara, futboldan dijital oyunlara uzanan uyuşturucu ağı var. Bunları arkalayan; hem kullanıcı hem satıcı pozisyonunda olan dini imanı bayrağı kasası iç içe geçmiş sınır tanımayan kalifiye elemanlar, torbacılar  var.  
 İbrahim Akyürek , Şubat 2024   
2014                         

6 Nisan 2024 Cumartesi

                    

'İşçi Şarkı ve Marşları'nın bestecisi

 Tahsin İncirci yaşamını yitirdi 
Uzun süre Almanya'da hayatını sürdüren Tahsin İncirci 1970'li yıllarda tarihsel TKP saflarında mücadele etmiş ve Avrupa Türkiyeli Toplumcular Federasyonu (ATTF) Korosu’nun orkestra şefliğini yapmıştı. İncirci Batı Berlin İşçi Korosu ve Kreuzberg Dostlar Korosu''nun da kuruluşuna öncülük etmişti. 

İncirci'nin eserleri arasında Nâzım Hikmet'in şiirinden bestelediği "Türkiye İşçi Sınıfına Selam", Hasan Hüseyin Korkmazgil'in sözlerinden bestelediği ve Ruhi Su ve Dostlar Korosu'nun seslendirdiği "El Kapıları" ile Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın dizelerinden bestelediği "Deli Kuşun Öttüğü" de yer alıyor. 
1941 Devrek doğumlu olan Tahsin İncirci besteci, koro şefi ve kemancı olarak devrimci marşların ve halk ezgilerinin işçi sınıfıyla buluşmasını sağlamıştı. İncirci birçok tiyatro eserinin de müziklerini yapmıştı. 
                             

26 Mart 2024 Salı

  

“MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ YASASI”NDAN ÖĞRENECEKLERİMİZ

Avrupa Parlamentosu geçen hafta medyayı da yakından ilgilendiren iki yasayı kabul etti. Türkiye medyasının ilgi göstermediği bu yasalardan biri “Yapay Zeka” hakkında. “İlk” olma özelliği taşıyan bu yasa yapay zeka uygulamalarında kullanılan metin, fotoğraf, video ve tüm verileri telif hakkı yasası kapsamına alıyor. Ayrıca yapay zekanın ürettiği deepfake fotoğraf, video ya da sesler “manipüle edilmiş” olarak etiketlenecek.

https://www.birgun.net/makale/cocuklar-siyasetcilerin-vitrin-susu-516640 

Faruk Bildirici   Birgün    

21 Mart 2024 Perşembe

16 Mart 2024 Cumartesi

     


Sağlık çalışanı olarak gittiği Hatay'da 19 kütüphane açtı

AA'nın haberine göre Maraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerin ardından Antalya İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde görevli acil tıp teknisyeni Ertuğrul, afetten etkilenenlere destek olmak amacıyla gönüllü olarak Hatay'a gitti.

Burada depremzedelere sağlık hizmeti sunan Ertuğrul, bu süreçte insanlara farklı konularda da destek olabilmek, onların yaralarını sarmalarını sağlamak amacıyla kentten ayrılamadı.

Depremlerin hemen ardından sağlık hizmetinin yanı sıra insanların kitaba ulaşması konusunda da çalışma başlatan Ertuğrul, sosyal medya üzerinden kitap toplamaya başladı.

Ertuğrul, kampanyaya yoğun talep olunca 2023 yılı eylül ayında "Türkiye'de kitaba ulaşamayan kalmasın" sloganıyla Ülkem Okuyor Derneği'ni kurdu.